4 Nisan 2013 Perşembe


Merhaba arkadaşlar bu hafta sizinle algoritma hakkın da tarihi bir bilgi paylaşmak istiyorum.
Mutlaka Al Harezmî’yi duyanlarınız vardır. İranlı MÜSLÜMAN yazar. Algoritmanın babası diyebiliriz. Algoritma Al Harezmî’nin Latince okunuşudur. Bu anekdotu sizinle paylaştıktan sonra bu yazıda asıl paylaşmak istediklerime geçiyorum. ALGORİTMA…
Farkındaysanız arkadaşlar her yazıda biraz daha işin içine giriyoruz. Bu seferde algoritmaya yazılım açısından ufak bir bakış atacağız. Algoritma bir probleme çözüm getiren adımlar dizisidir. bir probleme birden fazla çözüm yolları getirilebilir.
Ben aslında algoritmayı problem çözmeye benzetiyorum biraz da. Neden mi?
Problem çözerken ilkokulda veya lisede, bizim zamanımız da ilkokulda vardı, problem çözmenin yolu vardı. Verilenler ve istenenler şeklindeydi. Algoritma da buna benzer bir durum. Bakalım algoritmanın adımlarına neler vardı…
Bunlar;
Verilenler (Girdi); bir algoritma oluşması için en az verilen bir bilgi olması lazım.
İstenenler (Çıktı); En az bir istenilen durumu sağlaması lazım.
Açıklık; yazılan kodalar birden fazla şeyi ifade etmemeli. Bilgisayar açısından açık ve anlaşılır olmalı. Bu konuda bir herkesin anlam yükleyebileceği bir örnek verebiliriz aslında.
Yukarıda bilgisayarım ekranının adres çubuğundan bir görüntü. Burada bir yol yazılı. Bu yolda bir harf eksik olsa hedefe ulaşamayız veya “C’nin içinde bir dosya” diye bildiremeyiz bilgisayara. Bu şekilde yazdığımız kodalar da gayet açık olmalıdır.
Sonluluk; her olasılık için komutlar sonlandırılış olmalıdır.
Etkinlik; her komut kullanıcının rahatlıkla programı kullanabileceği kadar etkin olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder